İnsanlık tarihinin en ölümcül salgını olarak bilinene Kara veba Avrasya 75, Kuzey Afrika da 200 milyon kadar insanın ölümüne yol açmıştır. Çin ve Orta Asya'dan başlayan veba, 1347'de Kırım'da bir Ceneviz ticaret merkezini kuşatan Moğol ordusunun vebalı cesetleri mancınıkla kentin içine atmasıyla Avrupa'ya yayıldı.
Bu hastalık sonucunda deri altı kanamalar yüzünden derinin siyaha dönmesi sebebiyle 14.Yüzyılda “Büyük Ölüm” olan adı “Kara Ölüm” olarak bilinmiştir. Bir nevi mecazi anlamda kullanılmıştır. Sıkıntılı, kederli manasına gelmektedir.
15 Ocak 2018'de yayımlanan habere göre, Oslo ve Ferrara üniversitelerinin yapmış olduğu çalışmalar sonucunda salgının hayvan değil insan kaynaklı olduğu ortaya çıkmıştır. Yersinia Pestis isimli bakterinin bir “insan parazit modeli” olduğu anlaşıldı.
Oslo Üniversitesinden Prof. Nils Stenseth "Fareler tarafından bulaştırılan bakteri bu denli hızlı yayılamaz. Sonuç oldukça açık: Hastalığı yayan ve bulaştıran insan vücudundaki bitlerdi" dedi.
Kaynak:
https://www.bbc.com/news/science-environment-42690577
http://news.bbc.co.uk/2/hi/health/1576875.stm
https://tr.wikipedia.org
İspanyol Gribi (1918-1920)
İspanyol gribi, influenza virüsüne bağlı olarak 1918 ve 1919 yılları arasında dünya nüfusunun yaklaşık olarak 3'te 1'ini etkilemiş bir salgındır. İnfluenza virüsü temel olarak kaz benzeri kuş türlerinde bulunur. Bu virüs insanlara geçişini ise domuzlar üzerinden gerçekleştirir.
Salgına adını veren İspanyollar dışında, Fransa, İngiltere ve İtalya gibi Avrupa ülkeleri de salgın esnasında ağır darbe almışlardır
İspanyol gribi ya da İspanyol nezlesi, 1918- 1920 yılları arasında H1N1 virüsünün ölümcül bir alt türünün yol açtığı grip salgınıdır. İspanyol Gribi, 500 Milyondan fazla kişiye bulaşması sonucu 18 ay içinde 50 milyon dolayında insanın ölümüne sebep olarak insanlık tarihinde bilinen en büyük salgınlardan biri olmuştur. Salgın ılımlı ilk dalga, şiddetli ikinci dalga ve artçı üçüncü dalga olmak üzere üç dalga halinde seyretmiştir. İspanyol Gribinin bir özelliği, zayıf, yaşlı ve çocuklardan çok, sağlıklı genç erişkinleri etkilemiş olmasıdır. I. Dünya Savaşı'nın son aylarında tüm dünyayı etkisi altına almış, hatta kimi tarihçilere göre dört yıl süren savaşın sona ermesinde önemli bir etken olmuştur.
Türkçede 1918'den itibaren "İspanyol Nezlesi" sözcük grubu kullanılmıştır. Yıllar sonra açılan bazı toplu mezarlardan alınan örnekler sonucunda domuz gribine sebep olan H1N1 virüsünden (birkaç ufak farklılık haricinde aynı) kaynaklandığı anlaşılan hastalık, İngilizceden tercümeden dolayı "İspanyol Gribi" olarak anılmaya başlanmıştır. Salgın İspanya'da başlamamasına rağmen İspanyol nezlesi olarak adlandırılmasının sebebi ise İspanya'nın, I. Dünya Savaşı'nda yer almamış olması ve askerî sansür nedeniyle diğer Avrupa devletlerinde salgından söz edilmezken İspanyol basınının salgın konusunu ilk kez gündeme getirmiş olmasıdır. Ayrıca salgın ABD de ortaya çıkmıştır ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına almıştır. Bazı tarihçiler I. Dünya savaşı' nın sona erme nedenlerinden biri olarak İspanyol gribini vermiştir.
Kaynak:
https://www.medicalpark.com.tr/ispanyol-gribi/hg-2471
https://tr.wikipedia.org/
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-52473039
Modern Veba (1894-1903)
1894-1903 yılları arasında etkin olan salgın Justinyen ve Kara Veba salgının ardından dünyadaki üçüncü veba salgını. 10 milyon kişinin bu salgında öldüğü tahmin ediliyor.
İlk olarak Çin’in Yunnan bölgesinde 1850’lerde ortaya çıktı. Ancak 1894’te Hong Kong’a sıçramasının ardından tüm dünyaya yayıldı. Salgın, halk sağlığı uygulamaları ve bakterilere karşı savaşım için bir test ortamı yaratmıştı. Aynı zamanda sömürge kentlerinin sağlıklı çevre planlamasının da sorgulanmasına neden olmuştu.
Kaynak:
https://www.trthaber.com/haber/dunya/tarihin-en-olumcul-salgin-hastaliklari-463427.html
https://bilimvegelecek.com.tr/
Altıncı Kolera Pandemisi (1899-1923)
Altıncı kolera salgını (1899-1923), Hindistan'da başlayan, 800.000'den fazla insanı öldüren ve Orta Doğu, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa ve Rusya'ya yayılan büyük bir kolera salgınıydı.
Leonard Rogers'a göre, Haridwar Kumbh Mela'da bir kolera salgınının ardından salgın, Pencap, Afganistan, İran ve güney Rusya üzerinden Avrupa'ya yayıldı.
1902'den 1910'a kadar kolera salgınının ilerlemesini gösteren Fransız haritası (1911'de yayınlandı).
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki son kolera salgını 1910-1911'de Moltke vapurunun Napoli'den New York'a enfekte insanları getirdiği zaman görüldü. Dikkatli sağlık yetkilileri, 19. yüzyılda karantina tesisi olarak inşa edilen Swinburne Adası'nda enfekte hastaları izole etti. Ada hastanesinde bir sağlık çalışanı da dâhil olmak üzere 11 kişi öldü.
1913'te Romanya Ordusu, İkinci Balkan Savaşı sırasında Bulgaristan'ı işgal ederken, 1.600 kişinin ölümüne neden olan bir kolera salgını yaşadı.
Rus Gribi (1889-1890)
1889-1890'da, Asya gribi[ veya Rus gribi olarak bilinen bir salgın, dünya çapında yaklaşık 1 milyon insanın ölümüne neden oldu.[Tarihin en ölümcül salgınları arasında yer alan pandemi aynı zamanda 19. yüzyılın son büyük salgınıydı.[Salgının en çok bildirilen etkileri Ekim 1889'dan Aralık 1890'a kadar gerçekleşti. Mart-Haziran 1891, Kasım 1891-Haziran 1892, 1893-1894 kışı ve 1895'in başlarında tekrarladı.
Salgına hangi faktörün neden olduğu tam olarak bilinmemekle beraber 1950'lerden beri, influenza A virüsü alt tipi H2N2 olduğu tahmin edilmektedir. Daha sonraki çalışmalar, suşun influenza A virüsü alt tipi H3N8 olabileceğini ortaya koydu. 2005'te yapılan bir genomik virolojik çalışma, virüsün bir grip virüsü değil, insan koronavirüsü OC43 olabileceğini söylüyor.
Kaynak:
^ a b "Chapter 1 - Past Pandemics and Their Outcome". Pandemic Influenza: Emergency Planning and Community Preparedness. CRC Press. 2008. s. 16. ISBN 978-1-42006088-1. The Asiatic Flu of 1889-1890 was first reported in Bukhara, Russia
^ Shally-Jensen, Michael, (Ed.) (2010). "Influenza". Encyclopedia of Contemporary American Social Issues. 2. ABC-CLIO. s. 1510. ISBN 978-0-31339205-4. The Asiatic flu killed roughly one million individuals
^ "Influenza and Pneumonia Basics Facts and Fiction" (PDF). Maryland Department of Health - Developmental Disabilities Administration. University of Maryland. 2015. 12 Aralık 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mart 2020. Asiatic Flu 1889-1890 1 million
https://tr.wikipedia.org/wiki/1889-1890_Rus_gribi
Hong Kong Gribi,
1968 - 1969 yılları arasında dünya çapında yaklaşık bir milyon insanı öldüren 2. kategoriye ait grip salgınıdır. Hastalığa neden olan A tipi H3N2 virüsü, birden fazla alt tipe sahip olan virüslerin bir araya gelerek orijinalinden farklı bir virüs ortası çıkması olarak tanımlanan Antijenik sapma nedeniyle H2N2 virüsünden türedi. Hastalık ilk kez Hong Kong' ta ortaya çıktığı için Hong Kong gribi olarak adlandırıldı.
Yeni virüs kuş gribi virüslerinden biri olan H2N2'nin genlerini içeriyordu. Hastalığın belirtilerinin ortaya çıkması 4-5 gün arasında değişiyordu ve hastalık nedeniyle ölüm olasılığı 65 yaşında üzerindeki kişiler için daha yüksekti.
Salgın ilk defa 13 Temmuz 1968 tarihinde Hong Kong'ta görüldü. Temmuz 1968 sonralarında ise salgın Vietnam ve Singapur'da hastalık rapor edildi. Eylül ayında virüs salgını, Filipinler, Kuzey Avustralya, Avrupa, Kaliforniya'ya yayıldı. Virüs ABD'nin Vietnam savaşından dönen birliklerinin ülkeye girişine kadar ABD'de yaygın değildi. 1969 yılında salgın Japonya, Afrika ve Güney Amerika'ya sıçradı. Hong Kong'un geniş nüfus yoğunluğu nedeniyle virüs iki hafta içerisinde birçok insana bulaştı. Salgının yayılması Temmuz 1968 ve Aralık 1968 tarihleri arasındaki altı aylık süreçte hızlansa bile dünya çapındaki ölümler Aralık 1968 ve Ocak 1969 tarihinden sonra hızlandı. 1968 yılında ABD'deki salgınların artmasından bir ay sonra virüs aşısı bulundu. Hong Kong nüfusunun yaklaşık %15'i (500.000 kişi) salgından etkilendi.
A tipi H3N2 virüsü 1969 yılı sonu, 1970 yılı başı ve 1972 yıllarında tekrar ortaya çıktı.
Kaynak:
"Sino Biological "Hong Kong Flu (1968 Influenza Pandemic)" Erişim Tarihi: 25 Şubat 2020". 25 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Şubat 2020.
1968 flu pandemic - English Wikipedia
https://tr.wikipedia.org/wiki/Hong_Kong_gribi
HIV/AİDS( 1960 - ...)
Bilinen ilk AIDS vakaları 1981'de ABD'nin New York ve Kaliforniya eyaletlerinde rapor edildi. AIDS teşhisi konulan ilk şahısların çoğu virüs ile cinsel yolla enfekte olan eşcinsel erkekler ve şırıngaları ortak kullanan damardan alınan uyuşturucu bağımlılarıydı. 1983 yılında Amerikalı ve Fransız araştırmacılar hastalığın nedeninin HIV olduğunu buldular ve 1985'e gelindiğinde bu virüsü tespit eden serolojik kan testleri geliştirildi.
Tüm dünyadaki HIV pozitif vakalarının %70'i Sahra Altı Afrika'dadır. Afrika'daki bazı ülkelerde nüfusun %10'undan fazlası HIV ile yaşamaktadır. Bu oranlar dünyanın diğer bölgelerinde bu kadar yüksek oranda olmasa da Doğu Avrupa, Hindistan, Güney Asya, Güneydoğu Asya, Latin Amerika ve Karayipler'de hızlı bir artış görülmektedir. Oranlar Batı Avrupa ve ABD'de de artmaktadır. ABD'de yaklaşık 1 milyon kişi HIV ile yaşamaktadır. Asya ülkelerinde en keskin artış Çin, Endonezya ve Vietnam'da görülmektedir. Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre HIV antiretroviral tedavisine gereksinim duyan insanların 10 da 9'u tedavi görememektedir.[3]
AIDS zoonoz bir enfeksiyondur. İnsanlar ve aşağı omurgalı (İngilizce: lower vertebrate) hayvanlarda görülür. Genetik olarak HIV'e çok benzer bir virüs, Batı Afrika'da ekvatora yakın bölgelerde yaşayan şempanzelerde bulunmuştur. Maymun bağışıklık yetmezliği virüsü (SIV) olarak adlandırılan bu virüs, henüz şempanzelerde hastalığa neden olmamaktadır. HIV'nin muhtemelen 20. yüzyılın ilk yarısında, maymunların etleri için avlanması ve doğranması sırasında insanlara bulaştığı düşünülmektedir.
Önceleri yalnızca cinsel yolla bulaştığı sanılan HIV’nin, mukoza, kan yolu, plasenta, emzirme gibi başka yollarla da bulaşabileceği saptanmıştır. HIV, kan ve kan ürünleri, ejakülat veya diğer cinsel sıvılar üzerinden insandan insana bulaşır. Ayrıca plasenta ya da süt yoluyla anneden bebeğine bulaşabilir. Öksürükle, hapşırıkla ya da el sıkışmak gibi olağan temaslarla bulaşmaz. Bu virüs oldukça hassastır ve vücut dışında havada ve suda uzun süre yaşayamaz. Bu nedenle bulaşması için vücut sıvılarının doğrudan teması gerekir. Frengi, genital herpes (uçuk, bel soğukluğu (gonore)) ve klamidya gibi cinsel hastalıkların cinsel bölgelerde yol açtığı yaralar ve doku bozulmaları, HIV bulaşma riskini artırır.
Türkiye'de nüfusun neredeyse yarısı 25 yaşın altındadır ve gençler cinsel yolla bulaşan hastalıklar hakkında oldukça bilinçsizdir. Korunmasız ve erken cinsel ilişkiye girme açısından kadınlar ve özellikle ergenlik dönemindeki kızlar enfeksiyon riskine daha açıktır. Kayıtsız seks işçilerinin sayısı oldukça yüksektir ve bu durum HIV bulaşma riskini artırmaktadır.
Dünya genelinde yeni pozitif sayısı ve ölümler azalırken, Türkiye ve Rusya'da vaka sayıları hızla artmaktadır.
Kaynak:
https://halksagligiokulu.org/jm/index.php/component/booklibrary/119/view/96/raporlar-bildirgeler-videolar/1008/tuerkiye-sagl-k-raporu-2020
https://www.ph.ucla.edu/epi/bioter/anempiresepidemic.html
https://tr.wikipedia.org/wiki/HIV/AIDS