MEHMET ALİ GÖREN


REZERV PARA NEDİR?

Rezerv Para


COVID -19 salgını sonrasında birçok ülke  merkez bankası parasal genişlemeye gitti. Nedir bu parasal genişleme  derseniz, halkın anlayacağı anlamda “para basmak” olmaktadır. Kara basma  iz olur, para basma enflasyon olur…

Başta ABD olmak üzere Japonya ve Avrupa  merkez bankaları matbaaları hiç boş durmadı (La casa de papel  sahnelerini hatırlayın). Esasen matbaa anlamı işin biraz mizah kısmıdır;  zira piyasaya sürülen paranın büyük bir kısmı banknot olarak değil de  bankalara ve bankalardan da şirket ve vatandaşlara kredi olarak  sürülmektedir. Ülkemizde de malumunuz bir parasal genişleme olmuştur. Bu  konuda uzmanlar daima dikkatli olunması gerektiğini  hatırlatmaktadırlar. Burada söylenen en kritik cümle ise “Ama bizim  paramız rezerv para değil, çok dikkatli olmak gerekiyor.” olmuştur.

Ben de şeytanın avukatı olarak şimdi soruyorum: Bizim paramız neden  rezerv para değil, bir kararname ile paramızı rezerv para yapamıyor  muyuz? Yabancıların rezerv paralarının üzerinde altın yaldız var da  bizim paramızda mı yok? “Paranın Değeri” adlı yazımı okuduysanız, şu  anda dünyadaki hiçbir para biriminin arkasında altın, gümüş bir değerin  bulunmadığını biliyorsunuzdur. Bu durumda bu rezerv para meselesini  biraz daha açmak gerekecektir.

Genel itibarı ile rezerv para, merkez bankaları ve büyük finansal  kuruluşlar tarafından tutulan, dünya çapında geçerliliği, yaygınlığı,  konvertibilitesi (başka bir para birimine kolay çevrilebilirliği) olan  para birimidir.

Esasen geçmişte böyle bir konu tam olarak yok idi. Biraz daha eskiye gider isek coğrafi keşifler öncesi birkaç dünya var idi.

Eski dünyayı içeren Avrasya: Avrupa, Asya, Sahra üstü Kuzey Afrika  diyebiliriz (Japonya gibi bazı ada ülkelerini, Sibirya’ yı biraz  dışarıda tutabiliriz.),

Amerika: Esasen Kuzey Amerika, bugünkü Meksika, Güney Amerika ayrı birer dünya idi ve birbiri ile bağlantısı neredeyse yok idi,

Sahra altı Afrika,

Avustralya, Yeni Gine, Yeni Zelanda ve diğer Pasifik adaları.

Yukarıda saydığımız gibi kabaca dört adet ve hatta daha fazla farklı  dünyadan bahsedebiliriz ve bu dünyaların birbirlerinin varlığından bile  nerede ise haberi yoktu; dolayısı ile küreselleşmenin “k” harfinden bile  söz edilemezdi.

Geçmişte bütün paralar kıymetli madenlerden basıldığı için  konvertibiliteleri paranın ağırlığı ve alaşımı ile ilişkilendirilmiştir.  Yine de her devrin büyük devletleri ve ticaret yollarının hakimlerinin  parası rezerv para olarak kabul edilebilir. Antik Roma’ da gümüş olarak  basılan paranın ismi Denarius’du, başlangıçta 4,50 gram olan sikkelerin  gramajı zamanla düşürülmüştür. Günümüzde bazı Arap ülkeleri ve Sırbistan  para birimi olan dinar, Roma’ dan gelmektedir.

Venedik dükaları, 12. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar geniş bir  coğrafyada kullanılmıştır.   Altından baskılan dükaların ağırlığı 3,545  gramdı. Osmanlı Sultani’ si ise Fatih Sultan Mehmet döneminde basılmaya  başlanmış, ağırlığı ve alaşımı değişmeden II. Mahmut dönemine kadar  kullanılmıştır. Sultani ağırlığı 3,45 gramdı. XVIII. Yüzyılda Hollanda  Gulden’ i dünya çapında yoğun olarak kullanıldı ve Venedik dükasının  yerini aldı. XIX. Yüzyılda İngiliz poundu dünyayı domine etti. İngiliz  poundunun hakimiyeti 2. Dünya Savaşına kadar devam etti. 2. Dünya  Savaşının hemen bitiminde ABD doları, Bretton Woods anlaşması ile  dünyanın hakim rezerv parası haline gelmiştir.

Rezerv para kavramı fiili bir durumdur, resmi anlamda “şu paralar  rezerv paradır” şeklinde bir kanun ve hüküm yoktur. Benim anladığım  anlamda dünyanın birinci sıradaki rezerv paraları, ortaçağdan bu yana:

Venedik dükası => Hollanda Guldeni => İngiliz Poundu => ABD Doları

şeklindedir. Venedik ve Hollanda para birimleri ülkelerinin ticari  başarısı ile rezerv olmuştur. İngiliz ve ABD para birimleri ise ticari  başarıya “silah gücü” nü de eklemişlerdir. İngiliz poundunun rezerv para  olduğu yıllarda İngiliz İmparatorluğunun üzerinde güneş batmıyordu.  ABD’ nin ise 2. Dünya Savaşından sonraki durumu malumdur.

Günümüzdeki durum aşağıda tabloda gösterilmiştir. 2019 yılı itibarı  ile dünyadaki merkez bankalarındaki yabancı para birimi rezervinin % 61’  i ABD dolarıdır. ABD Doları + Euro + Japon Yeni + İngiliz Sterlini ise  %92 yi teşkil etmiştir. 2000′ li yılların başından itibaren Çin’ in  sahneye çıkışı ile Çin Yuanı da rezerv para birimlerinden sayılmaya  başlanmıştır.


Para konusu, hafife alınacak bir konu değildir, meraklı okurlarımız,  geçmişteki ABD Başkanı Jonn F Kennedy suikasti, Pakistan Cumhurbaşkanı  Ziya ül Hak suikastı, Libya Lideri Muammer Kaddafi’ ye yapılan darbeleri  araştırabilirler.

Nihayetinde ABD dolarının arkasında altın, gümüş rezervi yoktur;  ancak ABD, devasa ekonomisi, henüz çıkartılmamış olan bütün dünyadaki  petrol ve maden yatakları ile doların arkasında durmaya çalışmaktadır.  Euro, Yen, Pound, Yuan için de benzer yaklaşımlar mevcuttur.

Bu yazıda yazmaya çalıştığımız nedenlerden dolayı ülkemizde de  yatırımcılar terminolojiye takılmadan ağırlıklı olarak USD ve EURO olmak  üzere rezerv paralara yatırım yaparak paralarının değerini korumaya  çalışmaktadır. İnsanlardaki bu yönelimin ana nedeni bir tarafa güven,  bir tarafa güvensizlik, geçmiş tecrübelerdir. Gelecek yıllarda rezerv  paralar bile sınırlı varlıklara karşı güçlerini koruyamayacak duruma  gelebilirler; bu durumda belki de bir on yıl sonra bu yazımızı  güncelleme gereği duyacağız ve ABD doları yerine “………….” diyeceğiz,  hepinize güzel günler diliyorum.


Kaynak: https://en.wikipedia.org/wiki/Reserve_currency